Bir kere SEVGİ ilk önce vermekle ilgilidir, almakla değil!
Sevgiyi vermek, bir özveri göstermek, lütfetmek, fedakârlık etmek değildir. Sevgi, verme eylemini gerçekleştirdiğin an da insanın kendi canlılığı açığa çıkar, önce kendiyle bütünleşmektir bu eylem.
Çünkü insan sevgi verdiğinde kendi sahip olduğu en değerli şeyden, yaşamından verir.
Beklentisiz, kendin için sevebilmek her şeyi, evindeki saksındaki bir çiçeği, kapıda yolunu gözleyen bir köpeği, kediyi ya da özenle yazılan bir şiiri, mesela içine işleleyen bir mantrayı, ruhuna şifa olan bir duayı, umuduyla doğan güneşi …
Bu sevgiyi önce veren olduğunda, hiçbir zaman fedakârlık yaptığın anlamı taşımaz, tam tersine içinde yaşattıklarından veriyordur insan; anlayışından, sevinçlerinden, umutlarından, bilgisinden, üzüntüsünden, içinde yaşayan ve canlı olan her şeyden veriyordur. Ve insan verdikçe çoğalan olur, zenginleşir. Sevgi verdikçe samimice ve kalpten; sevgiyi alan da olursun, güvendikçe, güvenilen de…
O yüzden kendine, sevmek mi sevilmek mi diye sorarsan belki ilk çıkan cevap sevilmek olabilir ama ben her daim önce sevmeyi seçiyorum.
Sevmek karşındakinin hak etmesiyle değil, tamamen kendinle ilgilidir. Sınırlarını da bilerek sevmek ama.
Sevmek bir sonuç değildir, bir seçimdir!
Çünkü sevmek hayatı değerli ve anlamlı kılandır, sevmeyi seçeni şifalandırandır, kalbi, niyeti güzelleştirir.
Yaşamda acıların, zorlukların, her derdin her şeyin ilacı sadece zaman değildir, şifa hep sevgide, şefkattedir.
Peki, bizim öz irademizde, bizim seçim gücümüzde olan hangisidir sizce?
Sevmek mi, sevilmek mi?
Kim ne derse desin, neyi yanlışlarsa yanlışlasın, bence sevmeyi seçen kazanandır.
Sağlıcakla
Aynur Görmüş
Comments