top of page

169- K a d ı n- 8 Mart


 

İnsan insanın,

kadın kadının kurdu değil,



sığınabildiği yurdu olsun!

Bugün, 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar” gününün kutlandığı bir gün.


Aslında 1957 tarihinde Tekstil dokuma işçisi kadınların daha iyi koşullarda yaşamak için başlattığı grev, 129 kadın işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Onlar ekmek ve Barış istiyorlardı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 1977’de bu günü Dünya Kadınlar günü olarak kabul etti. Ülkemizde ise 1921 tarihinde bugün Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlandı.

Daha insani, katlanılabilir, herkese eşit koşullarda çalışma ve yaşama hakkına ve sonucunda da hak ettiklerini de alarak yaşamlarına sahip çıkmanın sembolik olarak kutlandığı gün bugün.


Hiç bir kadının, insanın, canlının fiziksel, duygusal veya toplumsal olarak herhangi bir zorbalığa ve şiddete maruz kalmadığı, kötü muameleme görmediği, kendini her daim güvende hissedebileceği, hak ettiği değeri, saygıyı, sevgiyi ve takdiri ömrü boyunca gördüğü, özgürce kendini, yaşamındaki amacını ifade edebildiği, okuyup, çalışıp, üreterek kendini gerçekleştirebilme fırsatını her daim bulduğu ve günün sonunda her canlının da hakkı olan iyi koşullarda yaşamasına imkan verildiği, yetiştireceği güzel ve vicdanlı insanlar sayesinde geriye önemli izler bırakabileceği bir dünyanın yaratılmasında sadece başkalarının değil, her birimizin sorumluluğu vardır.


Yaşam koşulları yükselen, değer gören, üretebilmesine fırsat verilen bir kadının büyüteceği çocuklara da iyi bir gelecek sunma ve onları iyi insanlar olarak yetiştirme şansı da artacaktır. Böylelikle yaşadığımız dünyada daha adil bir yer olacaktır. Çünkü mutlu huzurlu ve güvende olan bir kadının elinin değdiği her şey çiçek açar. Bu toplumun bireyden bütüne genel refahı için önemlidir çünkü iyi eğitim almış ve değerlerle donatılmış bireyler toplumsal ilerlemenin temelini oluştururlar.


Üretkenlik, bireylerin kişisel gelişimlerine, özgüvenlerine ve dolayısı ile toplumsal katkılarına olanak tanır. Kadınların eğitimli ve üretimin içinde olması demek, hem kendisi hem de yetiştirdiği insanlar aracılığıyla toplumların daha adil, vicdanlı, bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesine yardımcı olması demektir. Herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenerek, kadınlar için eşitlik ve adalet içinde yaşayabilecekleri bir dünya inşa etme çağrısıdır aslında bugün.  


Amaç bireysel gücümüzle, sadece kadını öne çıkarmakdan öte, herkesin kendini bulduğu, inandığı kimliği ile eşit haklara sahip olduğu bir dünya inşa edebilmesine etki olmaktır. Bu sebeple toplumsal cinsiyet eşitliği için hepimizin de birlikte çalışması gerektiğini her gün vurgulamak zorundayız.


Çünkü kadınlar hep parlasın ki parlatabilsin de aynı zamanda ışığından etrafa saçsın. Çünkü kadının gerçek potansiyelini ortaya çıkarmasına, ışığına, zarafetine, şefkatine hep ihtiyacımız var, her daim olacak.


Emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun.

Birlikte ışığımızı büyütelim, biribimizin yurdu olalım.



Aynur Görmüş



bottom of page