top of page

56- Her Canlıyı Sevebilmek Niyet İster




Daha önce bir evcil hayvanınız olmamış olabilir ya da çocukken hayvanlarla ilgili korkuyla büyütülmüş olabilirsiniz. Bilin ki; bu sevgiyi henüz hiç tatmadıysanız bile geç kalmadınız, hala mümkün olabilir!


Dilerim; “Bu sevgiyi tatmadan kimse bu dünyadan gitmesin.”


Hayvanları sevebilmek için önce alışkanlık değil, niyet gerekir. Bilmediğimiz bir şeyi alışkanlığa çevirmek zaman alabilir ama niyetimiz olursa en azından alışkanlık oluşturmanın ilk evresi olan eylem adımına geçmek ancak mümkün olur.


İnsanları sevmeye ve onlarla olan iletişimimize verdiğimiz önem kadar, hayatı bütünüyle sevip kavrayabilmek ve dengeli bir yaşam sürebilmek için, doğanın bütününü oluşturan tüm canlılarla da etkin bir iletişim sağlamak zorundayız.


Hayalini kurduğum gökkuşağı dünyası da işte tam da böyle; dini, dili ırkı, cinsi, gücü her ne olursa olsun, dünya üzerinde yaşayan bütün canlıların var oluşunun sebeplerini, birbiri ile ilişkisinin önemini, birbirimizi tamamlayarak yaşam döngüsünün nasıl sürdürülebileceğini, dünyanın sadece insanlara ait olmadığını anlamada doğa ve hayvan sevgisinin önemi çok büyük. Dertlerini ve ihtiyaçlarını bizlerle aynı dilde anlatamayan tüm dostlarımızla dünyamızın ortak olduğunu unutmamalı ve buna gore yaşamalıyız.


Çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde ve topluma uyum sağlamalarında da hayvan sevgisi büyük rol oynar. Bu sevginin aşılanmasında ve ortaya çıkarılabilmesinde en büyük görev ise önce ailelere düşüyor elbette.


Uzmanlar, çocuklarımızın daha sağlıklı, zor duygularla baş edebilen, merhametli, dışa dönük, kendisini daha az yanlız hisseden, olumsuz duygularla başedebilen, paylaşımcı bireyler olabilmesinde hayvan sevgisinin büyük etkisi olduğunu söylüyor. Ayrıca kendinden farklı olanları, insandan başka canlıları da kabullenmesine, onlara sorumluluk ve merhamet duymasına katkısı çok büyük.


Aynı zamanda çocuğun sadece kendi isteklerini önemsemeden, bir başka canlının da ihtiyaçlarının sorumluluğunu almasını sağlar. Arkadaşlık ilişkilerine de etki eder ve paylaşmayı, anlayışlı olmayı, farklılıklara karşı da iletişim kurabilecek bir dili geliştirmeyi sağlar. Çocuklarımızı bu şekilde yetiştirirsek, potansiyel ayrımcılık ve şiddetin de önüne geçmiş olur, daha güvenli ve birbirinin ötekileştirmediği bir dünya ve gelecek inşa ederiz.


”Hayvanlar, insanlar için ne iyi arkadaştır,

ne sual sorarlar, ne de insanı tenkit ederler.”

“George Eliot”

Sağlıcakla

Aynur Görmüş





bottom of page