top of page

45-İyi Dinleyen Olabilmek



İnsan doğası gereği genelde hep ben diyen varlıklardır hatta bazı zamanlarda da bencillik seviyesine ulaşır bu ‘hep ben’. Çoğunlukla doğru bir kanal bulup iletişim kurmak, anlamak yerine daha çok anlatmak ve hep anlaşılmak ister. Aynı zaman da bildiğini, öğrendiğini kendi inançlarıyla yorumlayıp, paylaşmak ister. Genelde de iyi dinleyen olmak yerine manipüle eden, cevap vermek üzerine dinleyen, savunmaya geçen, haklı çıkmaya çalışan insan olmaya odaklı davranır.


Genelde konuşan, anlatan insan olmaktan daha çok aktif dinleyebilen, karşımızdakinin kendisini ifade etmesine, savunmaya geçmeden duygularını anlatmasına izin veren olduğumuzda insanları da kendimize daha çok çeker, daha sağlıklı iletişimler kurabiliriz.


Burada iyi bir performans sergilemenin en güçlü yolu da soru sorma becerisidir. Güçlü, açık, samimi, iyi niyetli yapıcı sorular sormaktan söz ediyorum, açık bulmak, yargılamak, kişiye kendini yetersiz hissettirecek, manipülatif sorular sormaktan değil. Bu soruların sonucundaki anlaşılma haliyle, karşı tarafın ihtiyacını anlama, bazen bilgi ve deneyim paylaşımı, fikir beyanı ile de tamamlanırsa iletişim o zaman güçlenir, doğal olarak da tercih edilen bir insan olursunuz.


Ama elbette karşınızdakini hangi rolle dinlediğiniz de önemlidir. Bir dost, arkadaş olarak mı, ebeveyn ya da aile büyüğü mü, bir konunun uzmanı, mentör mü, farkındalık yaratmaya çalışan bir koç, bir profesyonel dinleyici kimliği ile mi? Rolleri karıştırmamak ya da karşınızdakine hangi rolünüzle onu dinlediğinizin teyidini almak da oldukça önemli olabilir. Çok hassas bir konudur ve rolleri ayrıştırmamak ilişkiyi zedeleyebilir. Örneğin samimi bir dostluk ilişkisinde, sizden istenmediği halde profesyonel kimliğinizle dinleme ve geri bildirim yaptığınızda ilişkide hiyerarşik durumlar ortaya çıkabilir, iyi niyetiniz tersine dönebilir, iletişim kopabilir, savunmalar, haklı çıkmak üzerine bahaneler öne sürülebilir.


  • Bu yüzden cevap ya da çözüm istenmediğinde sadece iyi bir dinleyici olarak da kalabilir misin, pratik et!

  • Çok uzmanı olduğun bir konuda bile dinlerken sana görüş sorulmadığında, bilgiyi paylaşma biçimine dikkat et, cevap isteyip istemediğini sor!

  • Senden cevap istendiğinde bile, verdiğin her görüşün, geri bildirimin bilimsel bir tarafı olsa dahi, dayatmaya çalışmadan aktarabiliyor musun gözlemle!

  • Söylediklerinle, karşı tarafı o an için senden ve söyleminden bağımsız yüzleştikleriyle iyi hissettirmemiş olabilirsin, iddialaşma!

  • Bazen de sadece dinle, belki de akıl verilmeden sadece anlaşılmaya duyulmaya ihtiyacı vardır o kişinin, tek bir yorum yapmadan dinleyebilmeyi pratik et!

  • Bunların örnekleri artabilir, önemli olan kimse senden istemeden, hatta bazen istese bile ‘ben olsaydım’ demeden dinleyebiliyor musun, dene. Çünkü kimsenin ayakkabısını giymeden onu anlamak kolay değildir.


İyi bir dinleyici olabilmek hem herkesle olan iletişimde hem de kendinle olan ilişkinde çok önem arz eder. Soru sormak, sorgulamak; duyguları ifade etmek, anlatmak, anlaşılma ihtiyacından gelir. Sonucunda ister kendine ister dinlediğine olsun, samimi cevaplar aldığında ise bu yaklaşım değişim ve dönüşüme götürür insanı, her durumda mevcut halinden daha iyi bir versiyona geçer insan. Süreç rahatsızlık verse de bazen, çatışmalar, savunmalar yaratsa da sonunda samimiyetle ifade etmek, direnç göstermeden net ve açık olmak güveni ve değişime niyeti getirir.


Herkes bu şekilde hem kendi yaşamının hem de çevresinin bir koçu gibi davranış sergileyebilir, ilişkilerinin performansı yükselir. Bizi insan kılan ve değerli kılan şey de sahip olduğumuz yetkinliklerle kendimiz ve başkalarının hayatında yarattığımız farklar ve ne kadar ilham olabildiğimizdir. Bunun başlangıcı da ne kadar iyi bir dinleyici olduğumuz, insanların duygu ve ihtiyaçlarını ne kadar anlayabildiğimizle ve buna dair haklı olma çabalarını bir kenara bırakarak, sorumluluk alıp, zaman kaybetmeden ne kadar harekete geçtiğimizle doğru orantılıdır.


Niyet anlamak ve anlaşılmak olsa, dünya ne kadar yaşanılabilir bir yer olurdu di mi?

O zaman iyi bir iletişimde;

· Önce anlamaya niyet eden

· Sonra anlatan

· Ve en son anlaşan olmak


Bu sana nasıl geliyor?

Peki başkalarını yanlışlamak yerine biz kendimizden başlasak!

Sen kim olmayı seçiyorsun; çok konuşan, çok anlatan, iyi dinleyen, ilham olan…?


Sağlıcakla

Aynur Görmüş







bottom of page