Bir şeye karşı değil, bir şey uğruna, bir şey için, bir duruşla yaşamaktır aslolan.
Dünyayı kurtaracak bakış açısı ancak böyle olur; ayırmadan, bölmeden, birleştirmeye odakla, bir olmaya yani öz’e dönüşle…
Çünkü bir şeye karşı olduğunda yine başka bir şeyi ya da başka birini ötekileştirirsin.
Oysa niyetimiz hep beraber bir olmak, tek olmak, bütün olmak. Her biri eşsiz olarak doğan, biricik olan ‘bir’leri bir araya getirip bütüne ulaşmak; insanıyla, doğasıyla, canlısıyla, tüm dilsiz dostlarıyla…
Ve iyi niyetli bir derdin olduğunda dünyaya, insana dair, bir şey uğruna, bir şey için yaşama anlam bulduğunda ve de o zaman bütünün hayrına hizmet etmiş olursun.
Ancak adalet, hakkaniyet, samimiyet ve eşitlik bilinci ile ayağa kalkarak, bütünün hayrı için yaşadığında evreni ve onun parçaları olan her şeyi kucaklayıcı, kapsayıcı olursun!
Ve herkese duruşunla konuşmadan bile ilham olursun!
Sessizliğinle, şiddetsizliğinle bile kazanan olursun!
Ve sadece, bir tek senin sayende bile dünya daha güzel, daha yaşanacak, daha adil bir yer olur!
Sadece unutma!
Sen yoksan bir eksiğiz, bu yüzden kendini bil, kendini sev, kendin gerçekleştir, neye hizmete buradasın, bul ve gücünü fark et!
Adalet de sensin, sevgi de, barış da, güç de, irade de…
Kaynak; o hep sende!
Mutluluk; o hep seçimlerde!
Ve sen istersen her şey mümkün olacak!
Sen yeter ki düş’le…!
Sağlıcakla
Aynur Görmüş
