İnsanın kendini keşfetmesinde, gelişiminde, öz farkındalığını arttıması ve yaşamını sorgulaması kadar birlikte yaşadığı sosyal çevresinin, beraber yaşadığı ailensinin, arkadaşlarının, iş hayatının da o kadar büyük etkileri var ki.
Hayatımızda hep bizi anlayan, iyi hissettiren, bizi destekleyen, güvenebileceğimiz insanlarımız olsun, kalbimiz hiç incinmesin, güvenimiz sarsılmasın, hiç haksızlığa uğramayalım isteriz normal olarak. Ah keşke; ama o zaman yaşadığımız bu dünyadan söz etmemiş oluruz. Fark edelim ki, bu evrende her şey zıttı ile bir’dir, bütündür!
o Peki bu ne demek?
Kavramlar zıttı ile anlamlıdır diye düşünebilirsiniz. bir şeyin varlığından söz ediyorsak onu tamamlayan bir karşıtı olmalıdır. Yani zorluklar olmasa kolaylık nedir anlamlandıramayız, hüzün, mutsuzluk olmasa nasıl ayırt ederiz mutlu günlerimizi?!
İşte tam da bu sebeple karşmıza sadece iyi güzel doğru insanlar çıkmayacak. Zihnimiz, kendi değerlerimize ve doğrularımıza uymayan insanlara ya da olaylara kötü diye yorumlar yapacak ama yine de karşımıza elbette onlar da çıkacak. Bize, nasıl biri olmak istediğimize dair ihtiyacımızı göstermeye, kim olmak istediğimizi fark ettirmeye gelecekler bu ‘iyi’ ya da ‘kötü’ insanlar. Aynı zamanda huzurlu ve özgür bir yaşam için sınırlar koymamız gerektiği alanları göstermek için de var olacaklar. Hepsi kendini gerçekleştirme yolunda görevli hayatlarımızda, görevlerini yapacak bazen bir yerde veda edecek, bazen de yolculuğun sonuna kadar bizimle olacaklar.
O yüzden hayatınıza giren hiç kimseye kızmayın, onlar kimliğinizi bulmaya yardıma geldi, neden benimle diye sorgulayın, neyi hatırlatmaya dair yaşamının bir yerinde fark etmeye çalışın. Ve görevinizi siz de öğrenin; kendini gerçekleştirme yolunda siz diğerlerinin yaşamında kim olmayı seçiyorsunuz, ona da bakmayı unutmayın
Sağlıcakla
Aynur Görmüş
