top of page

117- B a y r a m  m ı ?


 

Çocukluğumdaki bayramlar barışa, bir olmaya, sevmeye, paylaşmaya dair umudu içerirdi hep, coşkuyla beklenirdi.  Uzun zamandır ülkemizde yaşananlardan, olan bitenden sonra mutlu olmaya, yeniden coşkuyla kutlamaya susamış olsak da hala tadı tuzu olmayan bir bayram bu bayram hepimize. 6 Şubat’tan beri hiç birimizin öncesindeki aynı insan kalması da mümkün olamıyor sanırım.

 

Deprem bölgesinde yaşayan insanlarımız,  bu özel günlerde belki de daha yüksek yaşıyorlar acılarını, daha çok hissediyorlar yoksunluklarını. Kutlayacak sevdikleri bile kalmadı bir çoğunun.  Kayıplarına dair acıları, özlemleri, yaşadıkları koşulların eksikliği, zorluğu, devam eden zorlu hava şartları, bir bayram sofrasının bile yoksunluğu derken kalplerindeki acının sarsıntıları çok uzun yıllar belkide hiç bitmeyecek. Belki ellerinde kalan sadece zihinlerindeki hatıraları olacak.

 

Her zaman olduğu gibi bayramlarda da bütünümüz mutluysak hayatlarımız anlamlı olacak diyerek gücümüzün yettiğince, kalbimizi, sahip olduklarımızı, sevgimizi, ilgimizi onların üzerinden çekmeyelim. Ama aynı zamanda bugünleri de hep üzülerek değil hala nefes alabiliyorken, sağlıklıyken, güçlüyken, sevdiklerimizin ve sahipliklerimizin varlığına şükürle, sevgimizle, şefkatimizle, hak ettikleri şekilde anarak, onurlandırarak, kucaklayarak unutmayarak; paylaşmaya, dayanışmaya, umut etmeye devam edelim, bir ve bir’lik olalım. 

 

Biz düşlersek, emek verebilirsek eğer, sevmekten ve paylaşmaktan vazgeçmezsek güzel günler de mümkün ve yakın! Dışardan beklenecek bir şey yok keza, tadımızı tuzumuzu kendimiz yaratmaya cesaret gösterebileceğimiz, gerçekten bayram gibi günlerin yaratıcısı olabileceğimiz günlere uyanalım. Çünkü bir’den bütüne doğru olan yolculukta senin mutluluğunun, enerjin yaşam çemberindeki herkese de kaynak olacak. Sen yaşamınla ve kendinle net, bütün ol yeter! 

 

Yolumuz da yolculuğumuz da hep sevgiden geçenlerle olsun

 

Sağlıcakla

Aynur Görmüş

 


bottom of page