Canımızı sıkacak bir sürü OLAN üst üste gelebilir bazen, sınavlar ağır olabilir, bazen de kendi yaşadıkların da yetmez gibi etraftan da sürekli olumsuz haberler, bizi strese sokan olaylar, keyfimizi kaçıran, çaresiz hissettirenler sana doğru hızla koşuyor gibi gelebilir.
Sorunları birbiriyle de başkalarınınkiyle de yarıştırmaya ya da dert diye yorumladıklarını küçümsemeye de gerek yok. İnsanız ve zaman zaman böyle sıkışmış hissedeceğin şeyler yaşaman olağan.
Bu da dert mi deme ama çözümsüz sanıp daha da karamsarlığa düşürme kendini.
Duygularını engellemeye, bastırmaya kalkma, güçsüz olmakla suçlama kendini, belki olsa da gücün yetmeyecek çözüme zaten ve böyle çaresiz hissettikçe üzüldüğüne de üzülen olacaksın ve daha da katlanacak acın.
Bilmelisin ki üzülmende senin duygun, sevinmende, hepsi sana ait.
Sen sadece yaşadığın duygularına sahip çık ama onlara kapılma yeter, duygularına dair farkındalığın olsun, izle kendini daima, duyguların sana ait fakat sen onlara ait değilsin, unutma!
Duygularını kontrol edemeyebilirsin; üzüntünü, acını, korkunu, heyecanını…Yok sayılmaması yaşanması sağlıklı da olabilir keza. Ama bu duyguların içinden geçerken kontrol edebileceğin şeyin vereceğin tepkilerin olduğunu fark et!
İşte sana ait ve senin iradende olan tam da bu!
Tepkilerini yönetmeye çalışırken yaşadığın duyguya saygılı ol.
OLAN yeterince yıprattıysa seni bir de olana neden üzüldüm diye hırpalama kendini, sessizce kabul et, tepkilerine dikkat et!
Sağlıcakla
Aynur Görmüş
Comments